ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
Ölçme
Kişinin belli bir özelliğinin sahip oluş derecesine göre puanla gösterilmesidir.Değerlendirme ise, kişi hakkında bir karara bir yargıya varılmasıdır.
İlk başta ölçme konusundan başlarsak ölçme yaparken bir çok hatayla karşılaşılmaktadır.Bunlar:
Sistematik Hata
Kişiden kişiye değişen bir hata türüdür.Örneğin öğretmenin yazısı güzel olanlara 5 puan fazla vermesi
Sabit Hata
Herkes tarafından etkilenen hatadır.Örneğin; Öğretmenin her öğrenciye 5 puan fazla vermesi
Tesadüfi hata
Öğretmenin farkında olmadan yaptığı hatadır.Örneğin; Bir öğrencinin yapmış olduğu soruyu görmeyip değerlendirmemesi
Ölçmeyi Etkileyen Etmenler
Güvenirlik: Soruların açık anlaşılır, öğrenci seviyesine uygunluk, bir sorunun cevabının diğer sorunun içersinde olmaması, bilen öğrenciyle bilmeyen öğrenciyi ayırması şeklinde ifade edebiliriz.
Geçerlilik: Hazırlanan soruların kapsam içerliğiyle uygun olup olmamasıdır. Geçerli olan güvenilirdir. Fakat Her güvenilir geçerlidir diyemeyiz.
Kullanışlılık: Ölçme aracının ölçülme ve uygulanma kolaylığı, ekonomik olarak uygunluğudur.
Değerlendirme
Değerlendirmeyi 3 başlık altında toplayabiliriz.
Tanıma-Yerleştirme
Öğrencilerin bir derste başarılı olabilmeleri için gerekli ön koşul davranışlara sahip olup olmadıklarını belirlemek amacıyla kullanılır.
Biçimlendirme-Yetiştirme
Bir ders saati, bir ünite ya da bölüm sonunda, öğrencilerin o ders ya da ünitedeki öğrenme eksikliklerini ve bu eksikliklere neden olabilecek güçlükleri belirlemek ve gidermek amacıyla kullanılır.
Değer Biçme
Öğretim dönemi sonunda veya içinde, programın öngördüğü hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığına bakılarak öğrenci, öğretmen ve programa ilişkin yargılarda bulunulur.
Günümüzde kullanılan ölçme - değerlendirme yöntem ve teknikleri şunlardır:
1) Açık Uçlu Soru Türü: Genel olarak uygulanan öğretmenin soru sorup öğrencilerin cevabını yazmalarını istediği sorulardır.Örneğin; kompozisyon sınavları
2) Doğru- Yanlış Türü Sorular: Verilen cümlenin doğru mu yanlış mı olduğuna karar verilen sorulardır. Genel olarak ilköğretim seviyesinde uygulanır. %50 başarı şansı vardır.Bu da güvenirliğini ve geçerliğini de düşürür.
3) Esleştirmeli Soru Türleri: iki grup halinde verilen ve birbiriyle alakalı bilgi öğelerinin belli bir aşamaya göre yerleştirilmesidir.
4) Kısa Cevaplı Soru Türü: Cevabı öğrenciler tarafından düşünülüp bulunan ve doğru cevabı içinde barındırmayan test türüdür.
5) Çoktan Seçmeli Soru Türü: Sorulan bir sorunun cevabının oluşturulmuş seçenekler arasından seçilip işaretle belirtilmesi gerektiren ölçme araçlarıdır.
Performans Değerlendirme; Öğrencilerin istenilen bir öğrenme alanındaki bilgi ve becerilerini ölçmek için onlara alanla ilgili bir görev verip, öğrencilerin o görevdeki etkiliğini, geçerliliği ve güvenirliği sağlanmış ölçüm araçları kullanarak tespit etmektir.
En önemli performans değerlendirme aracı portfolyodur.
Portfolyo Dosyaları: Ürün dosyası, öğrencinin çalışmalarının toplandığı bir dosyadır. Bu dosya,öğrencinin, yüksek kalitede bir düzen içinde oluşturulmuş anlamlı ödevlerini içerir ve öğrencinin en iyi çalışmalarının bir yansımasıdır.
Performansın değerlendirilmesinde dereceli puanlama anahtarları (Rubric), kontrol listeleri, görüşme ve gözlem formları, öz-akran-grup değerlendirme formları vb. kullanılabilir.
Kaynaklar:
Öğretimde Planlama ve Değerlendirme(Pegema Yayıncılık),Editörler; Ahmet DOĞANAY, Emin KARİP, Yazarlar;
Salih ÇEPNİ,Samih BAYRAKÇEKEN,Şener BÜYÜKÖZTÜRK,Ali YILMAZ,Cemil YÜCEL,Gürcü KOÇ,İsa KORKMAZ,Şükran TOK,A. Oğuzhan KILDAN,Ferudun SEZGİN,Mediha SARI,Naim ÜNVER,Türkay N. TOK
Neslihan Şentürk
040623018
4. Sınıf Özel Öğretim Yöntemleri 2
1 Kasım 2007 Perşembe
Öğretimde Teknolojik Yeterlikler
ÖĞRETİMDE TEKNOLOJİK YETERLİKLER
Öğretmen yeterlilikleri teknolojik olarak incelendiğinde her şey yolundaymış sanki sorun yokmuş gibi görünse de bence uygulamada büyük bir sorun vardır. Öğretmenler her ne kadar öğretmen yeterliliklerini biliyoruz deseler de pek bildiklerini zannetmiyorum. Özellikle uzun süredir görev yapan kendisini geliştirmeyen öğretmenler teknolojik uygulama yaparken sorun yaşamaktadırlar.Bunun için MEB’in hizmet içi eğitim vermesi gerekiyor.Gerçi verdiğini söylese de yetersiz kaldığına inanmaktayım.Daha fazla zaman harcanıp öğretmenler bir öğrenci gibi güdülendirilmeli istekli hale getirilmelidir.
Teknolojik olarak öğretim öğrenci merkezli öğrenmeyi ve bireyselleştirilmiş öğretimi desteklemektedir. Bu öğretimi gerçekleştirmek sadece planlarda kalmamalı uygulamada da görülmedir. Bunun için öğretmen kendisini geliştirmeli teknolojiden uzak kalmamalıdır.Teknolojiyle ilgilenirken bu işi zorunluluktan değil, istediği için öğrenmeye çalışmalıdır.Zaten diğer türlü iyi bir verim sağlanamaz.Belli bir zamandır öğretmenlik yapan öğretmenlerimizde bu konuda yeterince verim alamamamızın sebebi de öğretmenlerimizin teknolojiye karşı ön yargılarıdır denilebilir. Öğretmenlerimizin ön yargılarını yıkmalı onları bilgilendirmemiz gerekmektedir.
Diğer bir konu bence öğretmenlerin teknolojik imkanları uygulayabilecekleri ortamları hazırlayabilmesi ve okulun bu teknolojik imkanları sağlamasıdır. Çoğu bilgisayar öğretmeni var ki gittiği okulda bir bilgisayar bile yok.Bu öğretmenden ane beklenebilir ki. Öğretmen yeterliliklerinin çoğuna ulaşmış olsa bile elinden gelebilecek bir şey yok.Bu da eğitimimizde ki çarpıklık ortaya çıkarmaktadır.Bunun için herkes üzerine düşen görevi yapmalı.Eğer öğretmenlerimizden teknolojiden yararlanılarak ders anlatımını istiyorlarsa buna imkan vermeli sadece yeterliliklerde göstermemeli uygulanmalıdır.
Öğretmen öğretmeyi bir iş olarak bakmamalı,aldığı sorumluluğun farkında olmalıdır. Bilinmelidir ki her insan öğretmenlerimizin elinden geçmektedir. Bunun için öğretmen eğitimine önem verilmeli insan psikolojisinden anlamaları sağlanmalıdır.
Neslihan ŞENTÜRK
040623018
Öğretmen yeterlilikleri teknolojik olarak incelendiğinde her şey yolundaymış sanki sorun yokmuş gibi görünse de bence uygulamada büyük bir sorun vardır. Öğretmenler her ne kadar öğretmen yeterliliklerini biliyoruz deseler de pek bildiklerini zannetmiyorum. Özellikle uzun süredir görev yapan kendisini geliştirmeyen öğretmenler teknolojik uygulama yaparken sorun yaşamaktadırlar.Bunun için MEB’in hizmet içi eğitim vermesi gerekiyor.Gerçi verdiğini söylese de yetersiz kaldığına inanmaktayım.Daha fazla zaman harcanıp öğretmenler bir öğrenci gibi güdülendirilmeli istekli hale getirilmelidir.
Teknolojik olarak öğretim öğrenci merkezli öğrenmeyi ve bireyselleştirilmiş öğretimi desteklemektedir. Bu öğretimi gerçekleştirmek sadece planlarda kalmamalı uygulamada da görülmedir. Bunun için öğretmen kendisini geliştirmeli teknolojiden uzak kalmamalıdır.Teknolojiyle ilgilenirken bu işi zorunluluktan değil, istediği için öğrenmeye çalışmalıdır.Zaten diğer türlü iyi bir verim sağlanamaz.Belli bir zamandır öğretmenlik yapan öğretmenlerimizde bu konuda yeterince verim alamamamızın sebebi de öğretmenlerimizin teknolojiye karşı ön yargılarıdır denilebilir. Öğretmenlerimizin ön yargılarını yıkmalı onları bilgilendirmemiz gerekmektedir.
Diğer bir konu bence öğretmenlerin teknolojik imkanları uygulayabilecekleri ortamları hazırlayabilmesi ve okulun bu teknolojik imkanları sağlamasıdır. Çoğu bilgisayar öğretmeni var ki gittiği okulda bir bilgisayar bile yok.Bu öğretmenden ane beklenebilir ki. Öğretmen yeterliliklerinin çoğuna ulaşmış olsa bile elinden gelebilecek bir şey yok.Bu da eğitimimizde ki çarpıklık ortaya çıkarmaktadır.Bunun için herkes üzerine düşen görevi yapmalı.Eğer öğretmenlerimizden teknolojiden yararlanılarak ders anlatımını istiyorlarsa buna imkan vermeli sadece yeterliliklerde göstermemeli uygulanmalıdır.
Öğretmen öğretmeyi bir iş olarak bakmamalı,aldığı sorumluluğun farkında olmalıdır. Bilinmelidir ki her insan öğretmenlerimizin elinden geçmektedir. Bunun için öğretmen eğitimine önem verilmeli insan psikolojisinden anlamaları sağlanmalıdır.
Neslihan ŞENTÜRK
040623018
Öğrenim Yönetim Sistemi
ÖĞRENİM YÖNETİM SİSTEMİ
Öğrenim yönetim sistemi; öğrencinin kendi isteği doğrultusunda ders seçimi yaparak, belli zamanlarda derse girerek öğrenmenin sağlandığı ve öğrencinin ne kadar girip çıktığı neler öğrendiğini sunan bir sistemdir.
Öğrenim yönetim sistemi sayesinde bilgiler tüm dünyaya sunulabilmekte üye olan herkes istediği dersi öğrenebilmektedir. Öğrenmeye zamanı olmayan çalışan insanlara veya kendisini geliştirmek isteyen insanlara fırsat sunmaktadır. Öğrenci istediği zaman derse katılıp öğrenebilmekte böylece zaman sorunu ortadan kalkmaktadır. Öğrenciler bilmedikleri konuları öğrenerek yeni iş olanaklarına açık olmaktadır.
Öğrenim yönetim sistemi içerisinde sadece konu anlatımları değil, alıştırmalar, online testler, etkileşimli anlatımlar, konuların uygulanma biçimi, forumlar, dosya alış-verişleri yani istenilen konuların indirilmesi, takvim, gerçek zamanlı sohbet ortamları, öğrencinin durumunun raporlanması, hangi dersi girip ne kadar zaman ayırdığı hepsi vardır. Ayrıca uygulanan testler sadece çoktan seçmeli değil, boşluk doldurmalı, doğru-yanlış, kısa cevaplı, çoktan yanıtlı sorular otomatik olarak oluşturulabilir.
Bu sistem insanlara büyük imkânlar sunmaktadır. Öğrencinin illa okula gitmesine gerek kalmamakta çalışırken bile okuma, bilgisini paylaşma, yardım alabilme imkânına kavuşmaktadır. Çoğu insan çalıştığından veya maddi imkânlar yüzünden okula gidememekte istediği bilgilere ulaşamamaktadır. ÖYS sayesinde bu sorun kısmen kalkmaktadır. Bana göre kısmen olmasının sebebi öğrenmek isteyen her kişinin evinde bilgisayar olması ve internete bağlanması gerekiyor. Az çok bilgisayar kullanabilmelidir. Bunlar da yine maddi imkanlara bağlıdır.
Öğrenim yönetiminin sistemini ne kadar kusursuz gözükse de bazı yerlerde sınırlı olduğunu düşünüyorum. Yazdığım gibi bilgisayar alımı, internet bağlatılması, bilgisayarın kullanımı… Ayrıca ÖYS’de verilen kurslar da üye olan öğrenci mi yoksa başka bir insan girip girmediğini anlamamız çok zor. Bu eksiklik web kamerasıyla giderilebilir gibi gözükse de yine sorun çıkmaktadır. Her insanın evinde web kamerası olacak diye bir şey yok. Hem de her an her saniye de öğrenciyi karşıdan gözlemleyemezsiniz. Bir yerde öğrenciye güven gerekiyor. Bir de yapılan sınavlarda, testlerde öğrencinin kopya çekmeden cevap verdiğini nerden bilebiliriz ki…
Neslihan Şentürk
040623018
Öğrenim yönetim sistemi; öğrencinin kendi isteği doğrultusunda ders seçimi yaparak, belli zamanlarda derse girerek öğrenmenin sağlandığı ve öğrencinin ne kadar girip çıktığı neler öğrendiğini sunan bir sistemdir.
Öğrenim yönetim sistemi sayesinde bilgiler tüm dünyaya sunulabilmekte üye olan herkes istediği dersi öğrenebilmektedir. Öğrenmeye zamanı olmayan çalışan insanlara veya kendisini geliştirmek isteyen insanlara fırsat sunmaktadır. Öğrenci istediği zaman derse katılıp öğrenebilmekte böylece zaman sorunu ortadan kalkmaktadır. Öğrenciler bilmedikleri konuları öğrenerek yeni iş olanaklarına açık olmaktadır.
Öğrenim yönetim sistemi içerisinde sadece konu anlatımları değil, alıştırmalar, online testler, etkileşimli anlatımlar, konuların uygulanma biçimi, forumlar, dosya alış-verişleri yani istenilen konuların indirilmesi, takvim, gerçek zamanlı sohbet ortamları, öğrencinin durumunun raporlanması, hangi dersi girip ne kadar zaman ayırdığı hepsi vardır. Ayrıca uygulanan testler sadece çoktan seçmeli değil, boşluk doldurmalı, doğru-yanlış, kısa cevaplı, çoktan yanıtlı sorular otomatik olarak oluşturulabilir.
Bu sistem insanlara büyük imkânlar sunmaktadır. Öğrencinin illa okula gitmesine gerek kalmamakta çalışırken bile okuma, bilgisini paylaşma, yardım alabilme imkânına kavuşmaktadır. Çoğu insan çalıştığından veya maddi imkânlar yüzünden okula gidememekte istediği bilgilere ulaşamamaktadır. ÖYS sayesinde bu sorun kısmen kalkmaktadır. Bana göre kısmen olmasının sebebi öğrenmek isteyen her kişinin evinde bilgisayar olması ve internete bağlanması gerekiyor. Az çok bilgisayar kullanabilmelidir. Bunlar da yine maddi imkanlara bağlıdır.
Öğrenim yönetiminin sistemini ne kadar kusursuz gözükse de bazı yerlerde sınırlı olduğunu düşünüyorum. Yazdığım gibi bilgisayar alımı, internet bağlatılması, bilgisayarın kullanımı… Ayrıca ÖYS’de verilen kurslar da üye olan öğrenci mi yoksa başka bir insan girip girmediğini anlamamız çok zor. Bu eksiklik web kamerasıyla giderilebilir gibi gözükse de yine sorun çıkmaktadır. Her insanın evinde web kamerası olacak diye bir şey yok. Hem de her an her saniye de öğrenciyi karşıdan gözlemleyemezsiniz. Bir yerde öğrenciye güven gerekiyor. Bir de yapılan sınavlarda, testlerde öğrencinin kopya çekmeden cevap verdiğini nerden bilebiliriz ki…
Neslihan Şentürk
040623018
Bilgisayar Öğretmeninin Görüşleri
Konuştuğum bilgisayar öğretmeni bana bilgisayar ortamının havalandırılması olması gerektiğini söyledi. Laboratuarda bilgisayarlar çalıştığı için içersinin çok havasız olduğunu söyledi. En iyi oturum şeklinin U şeklinde ve içeriden olması gerektiğini belirtti. Kendisinin bulunduğu okulda da hemen laboratuar düzenini U şekline getirmiştir. Laboratuarlarda öğrencileri kullanacakları sandalyenin koltuk türünde olması gerektiğini söylüyor. Kendi laboratuarında oturan öğrencilerin sandalyeleri tabure olduğu için çok zorluk yaşadıklarını belirtiyor. Bu taburelerin çok çabuk kırıldığını ve öğrencileri rahatsız ettiğini belirtti.
Her laboratuarda bir projeksiyon cihazının olması gerektiğini söyledi. Kendi laboratuarında olmadığı için bazen zorlandığını belirtti. Öğrencilere bu nedenle bir video izletmenin çok zor olduğunu söyledi.
Kendisinin özel kullandığı bir ağ programı var. Kullanılması gerektiğine inanıyor. Öğrencileri bu sayede nerede olduklarını daha iyi gözlemleyebiliyor. Bu ağ programını kendi araştırmaları ile internetten bulmuş.
Her laboratuarda bir projeksiyon cihazının olması gerektiğini söyledi. Kendi laboratuarında olmadığı için bazen zorlandığını belirtti. Öğrencilere bu nedenle bir video izletmenin çok zor olduğunu söyledi.
Kendisinin özel kullandığı bir ağ programı var. Kullanılması gerektiğine inanıyor. Öğrencileri bu sayede nerede olduklarını daha iyi gözlemleyebiliyor. Bu ağ programını kendi araştırmaları ile internetten bulmuş.
Bilgisayar ilköğretim programının incelenmesi
İlköğretim Bilgisayar Programının İncelenmesi
İncelemiş olduğum ilköğretim yeni programında sınıf ayrımı yapılmamış, konular basamaklandırılmıştır. Böylece öğretmenler öğrencinin seviyesine göre istedikleri basamaktan başlatabilmişlerdir. Burada önceden öğrenci seviyesinin belirlenmesi gerekmektedir. Öğretmen anlatacağı konuya başlamadan önce öğrencilerin hazır bulunuşluğunu ölçmesi gerekmektedir.Bunun için test, sözlü sınav, öğrencilere ne bildiklerini sorarak veya geçmişte öğrencilerin ne gördüklerine bakarak karar verebilir. Yeni programda öğrencilerin konuya başlamadan önce ne durumda olduğunu öğrenmemizi hangi yollarla yapacağımızı söylememektedir. Öğretmenin kendisine bırakılmaktadır. Programda kaçıncı basamaktan kimlerin başlayacağı kesin olarak belli olsaydı öğrenciler konuyu daha iyi öğrenebilirlerdi. Vakit kaybı yaşanmaz veya öğrencilerin anlayamayacağı konu gösterilmezdi. Buna en iyi örnek staja gittiğim okul birinci basamaktan başlamış tabi 4.sınıftan 8. sınıfa kadar. Diğer staja giden arkadaşlarımdan bazıları 4. basamaktan falan başlamışlar. Oysaki benim tahminime göre bu öğrenciler arasında biri 4ten diğerleri 1 den başlayacak kadar fark yok. Veya ilköğretim 4.sınıf ile ilk öğretim 8 sınıf arasında bir fark olması gerekiyor.
Basamaklı öğretim ilk bakışta avantajlı görünse de bence avantajlı değil. Öğretmenler kime hangi basamaktan anlatacaklarını kestiremiyorlar. O zamanda zaman kaybı yaşıyorlar.Tüm öğrencileri genel olarak birinci basamaktan başlatıyorlar. İlerleme hızlarına göre bilip bilmediklerine göre gidiyorlar.Oysa hangi seviyede olduğunu öğretmen bilse ve ona göre bir basamaktan öğretimi uygulasa öğrenciler bu konuları daha iyi öğrenecek vakti kaybı yaşamayacaklardır.
Öğretim programına bakıldığında her şey çok düzenli ve zamanında gözükmektedir.Her şey açıklanmış ayrıntılarıyla ortaya konulmuştur. Öğretmen tamamen rehber durumuna getirilmiş öğrenciyi yönlendirmekle görevlendirilmiştir. Bence bu şekilde yapılması çok iyi olmuş. Öğrenciler için düşünen, aktif, istediğinde düşüncesini dile getiren, kendini gerçekleştirebilen bir ortam sunulmaktadır. Öğrencilerin aktif olması, düşüncesini ifade edebilmesi kendi kişisel gelişimine katkı sağlayacaktır.sadece kendi kişisel gelişimine değil etrafındaki insanları daha iyi anlayacak empati kurma olayı daha çok gerçekleşecektir.Sadece kendisini değil karşısındakini de anlamaya çalışacaktır.Tabi bunlar için öğretmenin rehberliği çok önemlidir.Öğretmenin programı amacına ulaştırması gerekmektedir. Yeni program öğretmenin rehber olarak görev yapabilmesine önem vermiş elinden geldiğince açıklamaya çalışıp öğretmenlere yol göstermiştir. Öğretim programını çok iyi açıklamış öğretmen nerde ne zaman nasıl davranacağını belirtmiştir.
Öğrencilerin konuları öğrenebilmeleri için proje tabanlı öğretme biçimi genel olarak kullanılmaktadır.Bunun sayesinde öğrenci bilgiyi paylaşan, aktif, kendine güvenen, yapıp öğrenen durumuna gelmektedir.Böylece eğitim-öğretim istenilen düzeyde olmaktadır.Ezbere dayalılıktan kurtuluyor.Öğrenci öğrendiklerini unutması zorlaşıyor. Tabi öğretmenin proje tabanlı öğrenmenin en etkili kullanımını bilmektedir. Her şey programda açıkta verilmiş olsa bile öğretmen o proje tabanlı öğrenmeyi kullanmayı bilmiyorsa yine istenilen sonuca ulaşılamamaktadır.
Öğretmenin rehber olması ilk başta öğretmenin görevi azalıyormuş gibi gözükmektedir. Oysaki daha zor daha aktif olmasını gerekmektedir. Diğer türlü öğretmen konusunu anlatıp sınıfı terk ederken yeni programla her an her saniye öğrenciyle ilgilenmesi gerekiyor. Öğrencileri takip için olmalıdır. Yeri geldiğinde yardımcı olmalıdır. Tabi proje tabanlı öğrenme gerçekleşirken öğrencilerin istedikleri konuda araştırma yapmalarını sağlamalıdır. Böylece daha iyi verim elde edecektir.
Yeni bilgisayar programı o kadar geniş bir şekilde anlatılmış soru işareti genel olarak bırakılmamıştır.Böylece her şey belli olmuştur. Öyle ki öğrencinin istenilen davranışa ulaşıp ulaşmadığını anlamak için ne tür sorulara görevlere nasıl karşılık vereceği bile belli hale getirmiştir. Öğretmene ölçme ve değerlendirme de çok yardımcı olunmuştur. Öğretmen oturup acaba bu öğretimi nasıl değerlendiririm diye düşüncesinde kurtarılmıştır. Böylece öğretmenleri yanlı davranmaktan kurtarılmıştır. Ayrıca öğrenciler yaptıklarının hakkını almaları kolaylaşmıştır. Öğrencinin kendisinin de direkt olarak değerlendirmeye katıldığı için içi rahat ve notundan memnun hale gelmektedir. Bence bu yeni program bayağı çalışılarak ortaya konulmuş. Teknolojiden yararlanılmıştır. En iyi eğitimin için elinden gelinen çapa gösterilmiştir. Tabi ilk uygulandığı için bazı aksaklıklar olsa bile diğer programlardan çok üstün yanları olduğu açıkta görülmektedir.
Öğretim programında öğrencilerin nasıl değerlendirebilecekleri açıkça gösterilmiş ve örneklendirilmiştir. Bilgisayar dersinin adı Bilişim dersi olarak değiştirilmiş, öğrencilere not verilmesi kalkmış, ders seçmeli hale getirilmiştir. Böylece dersi değerlendirmek zorlaşmıştır. Öğretmen öğrenciye not vermeden değerlendirmesi daha kolay olması için;
· Performans değerlendirme
ü Öğrenci ürün dosyası (Portfolyo)
ü Proje
ü Performans ödevi
ü Drama
ü Görüşme
ü Yazılı raporlar
ü Gösteri
ü Poster
Kavram haritaları
Yapılandırılmış grid
Tanılayıcı dallanmış ağaç
Kelime ilişkilendirme
Grup ve/veya akran değerlendirmesi
Kendi kendini değerlendirme
yeni ölçme değerlendirme tekniklerinden yararlanılması istenilmiştir. Böylece hem teknolojilik gelişimleri ülkemizde uygulamış hem de ölçme ve değerlendirmemizi daha rahat ölçme ve değerlendirmemizi sağlayacaktır. Bu ölçme ve değerlendirme teknikleri tek tek açıklanmış uygulanmasını anlaşılmasını kolaylaştırmıştır. Örnekleri verilmiştir. Değerlendirme kriterleri belirtilmiştir. Öğretmene çok kolaylık sağlamıştır. Öğretmen araştırma yapmadan programı inceleyerek her şeye ulaşabilmesi sağlanmıştır.
Bilgisayar dersi öğretim programı’nın temel yaklaşımı açıklanmış. Temel yaklaşım dört kısma bölünmüş bunlar :
1. Tanışma : Bu kısımda okullara bağış ya da diğer yollarla donanım ve yazılım alınmaktadır.Yöneticiler ve öğretmenler Bilişim Teknolojileri’ni okul yönetiminde nasıl kullanacakları konusunda araştırma yapmaya başlarlar. Geleneksel öğretim devam etmektedir.
2. Uygulama: Bilişim Teknolojileri kullanımının öğrenmeye olumlu etki yaptığı anlaşılır. Yöneticiler ve öğretmenler okul yönetiminde ve öğretim programları içerisinde Bilişim Teknolojileri’ni kullanmaya başlarlar. Bununla birlikte öğretmenler hâlâ öğretim ortamını büyük ölçüde kontrol etmektedirler.
3. Yaygınlaştırma: Bu aşamadaki okullar Bilişim Teknolojileri’ni öğretim programlarıyla bütünleştirmeyi başarmışlar ve okullarının laboratuarlarında, sınıflarında ve yönetim birimlerinde bilgisayarlı uygulamaları yaygın olarak kullanmaya başlamışlardır. Öğretmenler, Bilişim Teknolojileri’ni kullanarak kendi üretkenlik ve profesyonel gelişmelerine katkı yapmaktadırlar. Öğretim programları mesleki uygulama alanlarında gerçek hayat problemlerinin çözüm önerilerine katkı yapacak şekilde değişime uğramıştır.
4. Dönüştürme: Bu aşamadaki okullarda ise Bilişim Teknolojileri’nin yaygın kullanımı artık okulların kendini yenilemesi için yaratıcı etkisini göstermeye başlamıştır. Bilişim Teknolojileri günlük hayatın görünen bir parçası haline gelmiştir. Öğretim programları artık öğrenci merkezli olmuştur ve konu alanlarında gerçek hayat problemlerinin çözümü ile uğraşılmaktadır. Bilişim Teknolojileri ayrı bir alan olarak profesyonelce öğretilmekte ve bütün mesleki alanlarla bütünleşebilmektedir. Okullar kendi toplumlarının öğrenme merkezleri haline dönüşmüşlerdir.(Kaynak: T.C.MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI İlköğretim Genel Müdürlüğü İLKÖĞRETİM BİLGİSAYAR DERSİ (1–8. SINIFLAR) ÖĞRETİM PROGRAMI)
Bunların dışında öğrencileri derste nasıl aktif tutulacak, öğrencilere anlatılacak olan konunun onlara nerelerde yarayacağına ve bu konuları hayatlarında nerelerde uyguladıkları göstermişlerdir. Böylece eski anlayış yani ezber eski neyse şimdi odur anlayışından kurtulunmuştur.
Öğrencilere oluşturmacılık öğretim yaklaşımı uygulanmaya çalışılmıştır. Böylece öğrenciler bilgileri kendi anlayabileceği şekilde öğrenecekleridir.Başka kişilerin görüşlerini ezberlemek zorunda kalmayacaktır.Zaten bu yaklaşım bu dönemde çok tercih edilen bir yaklaşımdır. Gelişmiş ülkelerde uygulanmaktadır.Bizim de konu anlatımlarında uygulanması ülkemizin eğitim alanında ilerlemekte olduğunu göstermektedir.
Bunların dışında görüştüğüm bilgisayar öğretmeni yeni program hakkımda konuştuğumda bana söylediği; yeni program nerede hangi etkinliği vermiş olması çok güzelmiş.Eski programda derse gitmeden önce ne etkinliği yaptırayım diye düşünüyormuş.Artık bu düşünceden kurtulup direkt ne yapması gerektiği belliymiş. Eski programda öğretmen kendisi ne istiyorsa onu yapıyormuş.Öğretmenler o yüzden öğrencileri çok boş bırakıyorlarmış.Yeni programla bu sorunda ortadan kalkmış.
İncelemiş olduğum ilköğretim yeni programında sınıf ayrımı yapılmamış, konular basamaklandırılmıştır. Böylece öğretmenler öğrencinin seviyesine göre istedikleri basamaktan başlatabilmişlerdir. Burada önceden öğrenci seviyesinin belirlenmesi gerekmektedir. Öğretmen anlatacağı konuya başlamadan önce öğrencilerin hazır bulunuşluğunu ölçmesi gerekmektedir.Bunun için test, sözlü sınav, öğrencilere ne bildiklerini sorarak veya geçmişte öğrencilerin ne gördüklerine bakarak karar verebilir. Yeni programda öğrencilerin konuya başlamadan önce ne durumda olduğunu öğrenmemizi hangi yollarla yapacağımızı söylememektedir. Öğretmenin kendisine bırakılmaktadır. Programda kaçıncı basamaktan kimlerin başlayacağı kesin olarak belli olsaydı öğrenciler konuyu daha iyi öğrenebilirlerdi. Vakit kaybı yaşanmaz veya öğrencilerin anlayamayacağı konu gösterilmezdi. Buna en iyi örnek staja gittiğim okul birinci basamaktan başlamış tabi 4.sınıftan 8. sınıfa kadar. Diğer staja giden arkadaşlarımdan bazıları 4. basamaktan falan başlamışlar. Oysaki benim tahminime göre bu öğrenciler arasında biri 4ten diğerleri 1 den başlayacak kadar fark yok. Veya ilköğretim 4.sınıf ile ilk öğretim 8 sınıf arasında bir fark olması gerekiyor.
Basamaklı öğretim ilk bakışta avantajlı görünse de bence avantajlı değil. Öğretmenler kime hangi basamaktan anlatacaklarını kestiremiyorlar. O zamanda zaman kaybı yaşıyorlar.Tüm öğrencileri genel olarak birinci basamaktan başlatıyorlar. İlerleme hızlarına göre bilip bilmediklerine göre gidiyorlar.Oysa hangi seviyede olduğunu öğretmen bilse ve ona göre bir basamaktan öğretimi uygulasa öğrenciler bu konuları daha iyi öğrenecek vakti kaybı yaşamayacaklardır.
Öğretim programına bakıldığında her şey çok düzenli ve zamanında gözükmektedir.Her şey açıklanmış ayrıntılarıyla ortaya konulmuştur. Öğretmen tamamen rehber durumuna getirilmiş öğrenciyi yönlendirmekle görevlendirilmiştir. Bence bu şekilde yapılması çok iyi olmuş. Öğrenciler için düşünen, aktif, istediğinde düşüncesini dile getiren, kendini gerçekleştirebilen bir ortam sunulmaktadır. Öğrencilerin aktif olması, düşüncesini ifade edebilmesi kendi kişisel gelişimine katkı sağlayacaktır.sadece kendi kişisel gelişimine değil etrafındaki insanları daha iyi anlayacak empati kurma olayı daha çok gerçekleşecektir.Sadece kendisini değil karşısındakini de anlamaya çalışacaktır.Tabi bunlar için öğretmenin rehberliği çok önemlidir.Öğretmenin programı amacına ulaştırması gerekmektedir. Yeni program öğretmenin rehber olarak görev yapabilmesine önem vermiş elinden geldiğince açıklamaya çalışıp öğretmenlere yol göstermiştir. Öğretim programını çok iyi açıklamış öğretmen nerde ne zaman nasıl davranacağını belirtmiştir.
Öğrencilerin konuları öğrenebilmeleri için proje tabanlı öğretme biçimi genel olarak kullanılmaktadır.Bunun sayesinde öğrenci bilgiyi paylaşan, aktif, kendine güvenen, yapıp öğrenen durumuna gelmektedir.Böylece eğitim-öğretim istenilen düzeyde olmaktadır.Ezbere dayalılıktan kurtuluyor.Öğrenci öğrendiklerini unutması zorlaşıyor. Tabi öğretmenin proje tabanlı öğrenmenin en etkili kullanımını bilmektedir. Her şey programda açıkta verilmiş olsa bile öğretmen o proje tabanlı öğrenmeyi kullanmayı bilmiyorsa yine istenilen sonuca ulaşılamamaktadır.
Öğretmenin rehber olması ilk başta öğretmenin görevi azalıyormuş gibi gözükmektedir. Oysaki daha zor daha aktif olmasını gerekmektedir. Diğer türlü öğretmen konusunu anlatıp sınıfı terk ederken yeni programla her an her saniye öğrenciyle ilgilenmesi gerekiyor. Öğrencileri takip için olmalıdır. Yeri geldiğinde yardımcı olmalıdır. Tabi proje tabanlı öğrenme gerçekleşirken öğrencilerin istedikleri konuda araştırma yapmalarını sağlamalıdır. Böylece daha iyi verim elde edecektir.
Yeni bilgisayar programı o kadar geniş bir şekilde anlatılmış soru işareti genel olarak bırakılmamıştır.Böylece her şey belli olmuştur. Öyle ki öğrencinin istenilen davranışa ulaşıp ulaşmadığını anlamak için ne tür sorulara görevlere nasıl karşılık vereceği bile belli hale getirmiştir. Öğretmene ölçme ve değerlendirme de çok yardımcı olunmuştur. Öğretmen oturup acaba bu öğretimi nasıl değerlendiririm diye düşüncesinde kurtarılmıştır. Böylece öğretmenleri yanlı davranmaktan kurtarılmıştır. Ayrıca öğrenciler yaptıklarının hakkını almaları kolaylaşmıştır. Öğrencinin kendisinin de direkt olarak değerlendirmeye katıldığı için içi rahat ve notundan memnun hale gelmektedir. Bence bu yeni program bayağı çalışılarak ortaya konulmuş. Teknolojiden yararlanılmıştır. En iyi eğitimin için elinden gelinen çapa gösterilmiştir. Tabi ilk uygulandığı için bazı aksaklıklar olsa bile diğer programlardan çok üstün yanları olduğu açıkta görülmektedir.
Öğretim programında öğrencilerin nasıl değerlendirebilecekleri açıkça gösterilmiş ve örneklendirilmiştir. Bilgisayar dersinin adı Bilişim dersi olarak değiştirilmiş, öğrencilere not verilmesi kalkmış, ders seçmeli hale getirilmiştir. Böylece dersi değerlendirmek zorlaşmıştır. Öğretmen öğrenciye not vermeden değerlendirmesi daha kolay olması için;
· Performans değerlendirme
ü Öğrenci ürün dosyası (Portfolyo)
ü Proje
ü Performans ödevi
ü Drama
ü Görüşme
ü Yazılı raporlar
ü Gösteri
ü Poster
Kavram haritaları
Yapılandırılmış grid
Tanılayıcı dallanmış ağaç
Kelime ilişkilendirme
Grup ve/veya akran değerlendirmesi
Kendi kendini değerlendirme
yeni ölçme değerlendirme tekniklerinden yararlanılması istenilmiştir. Böylece hem teknolojilik gelişimleri ülkemizde uygulamış hem de ölçme ve değerlendirmemizi daha rahat ölçme ve değerlendirmemizi sağlayacaktır. Bu ölçme ve değerlendirme teknikleri tek tek açıklanmış uygulanmasını anlaşılmasını kolaylaştırmıştır. Örnekleri verilmiştir. Değerlendirme kriterleri belirtilmiştir. Öğretmene çok kolaylık sağlamıştır. Öğretmen araştırma yapmadan programı inceleyerek her şeye ulaşabilmesi sağlanmıştır.
Bilgisayar dersi öğretim programı’nın temel yaklaşımı açıklanmış. Temel yaklaşım dört kısma bölünmüş bunlar :
1. Tanışma : Bu kısımda okullara bağış ya da diğer yollarla donanım ve yazılım alınmaktadır.Yöneticiler ve öğretmenler Bilişim Teknolojileri’ni okul yönetiminde nasıl kullanacakları konusunda araştırma yapmaya başlarlar. Geleneksel öğretim devam etmektedir.
2. Uygulama: Bilişim Teknolojileri kullanımının öğrenmeye olumlu etki yaptığı anlaşılır. Yöneticiler ve öğretmenler okul yönetiminde ve öğretim programları içerisinde Bilişim Teknolojileri’ni kullanmaya başlarlar. Bununla birlikte öğretmenler hâlâ öğretim ortamını büyük ölçüde kontrol etmektedirler.
3. Yaygınlaştırma: Bu aşamadaki okullar Bilişim Teknolojileri’ni öğretim programlarıyla bütünleştirmeyi başarmışlar ve okullarının laboratuarlarında, sınıflarında ve yönetim birimlerinde bilgisayarlı uygulamaları yaygın olarak kullanmaya başlamışlardır. Öğretmenler, Bilişim Teknolojileri’ni kullanarak kendi üretkenlik ve profesyonel gelişmelerine katkı yapmaktadırlar. Öğretim programları mesleki uygulama alanlarında gerçek hayat problemlerinin çözüm önerilerine katkı yapacak şekilde değişime uğramıştır.
4. Dönüştürme: Bu aşamadaki okullarda ise Bilişim Teknolojileri’nin yaygın kullanımı artık okulların kendini yenilemesi için yaratıcı etkisini göstermeye başlamıştır. Bilişim Teknolojileri günlük hayatın görünen bir parçası haline gelmiştir. Öğretim programları artık öğrenci merkezli olmuştur ve konu alanlarında gerçek hayat problemlerinin çözümü ile uğraşılmaktadır. Bilişim Teknolojileri ayrı bir alan olarak profesyonelce öğretilmekte ve bütün mesleki alanlarla bütünleşebilmektedir. Okullar kendi toplumlarının öğrenme merkezleri haline dönüşmüşlerdir.(Kaynak: T.C.MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI İlköğretim Genel Müdürlüğü İLKÖĞRETİM BİLGİSAYAR DERSİ (1–8. SINIFLAR) ÖĞRETİM PROGRAMI)
Bunların dışında öğrencileri derste nasıl aktif tutulacak, öğrencilere anlatılacak olan konunun onlara nerelerde yarayacağına ve bu konuları hayatlarında nerelerde uyguladıkları göstermişlerdir. Böylece eski anlayış yani ezber eski neyse şimdi odur anlayışından kurtulunmuştur.
Öğrencilere oluşturmacılık öğretim yaklaşımı uygulanmaya çalışılmıştır. Böylece öğrenciler bilgileri kendi anlayabileceği şekilde öğrenecekleridir.Başka kişilerin görüşlerini ezberlemek zorunda kalmayacaktır.Zaten bu yaklaşım bu dönemde çok tercih edilen bir yaklaşımdır. Gelişmiş ülkelerde uygulanmaktadır.Bizim de konu anlatımlarında uygulanması ülkemizin eğitim alanında ilerlemekte olduğunu göstermektedir.
Bunların dışında görüştüğüm bilgisayar öğretmeni yeni program hakkımda konuştuğumda bana söylediği; yeni program nerede hangi etkinliği vermiş olması çok güzelmiş.Eski programda derse gitmeden önce ne etkinliği yaptırayım diye düşünüyormuş.Artık bu düşünceden kurtulup direkt ne yapması gerektiği belliymiş. Eski programda öğretmen kendisi ne istiyorsa onu yapıyormuş.Öğretmenler o yüzden öğrencileri çok boş bırakıyorlarmış.Yeni programla bu sorunda ortadan kalkmış.
CV
NESLİHAN ŞENTÜRK
Cumhuriyet mah. Derviş Paşa Sok. Kısmet Apt. No:21 Kat:2/6 Merkez/TRABZON
Ev: (462) 3343548, Cep: (544) 5615371
E-mail: neslihanse@hotmail.com
KİŞİSEL BİLGİLER
Uyruğu
: T.C
Doğum Yeri
: Trabzon
Doğum Tarihi
: 12/08/1987
Medeni Durum
: Bekar
İŞ/KARİYER HEDEFİ
Türkiye’nin bir okulunda öğretmen olabilmek.
EĞİTİM DURUMU
1996 - 2000
: Atatürk Üniversitesi, Bilgisayar Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü
1989 - 1996
: Trabzon Lisesi
PROJE VE STAJLAR
02/2005-04/2005
MEB
Polis Amca İlköğretim Okulunda staj
10/2007-12/2007
MEB
Mehmetçik İlköğretim Okulunda staj
YABANCI DİL
İngilizce: Hiç yok denilebilecek kadar çok az. BİLGİSAYAR
Windows NT, Microsoft Ofis 98; Excel, Word, PowerPoint, Access, Internet,Macromedia programlarıİLGİ ALANLARI
Gezi, internet, müzik dinlemek
Cumhuriyet mah. Derviş Paşa Sok. Kısmet Apt. No:21 Kat:2/6 Merkez/TRABZON
Ev: (462) 3343548, Cep: (544) 5615371
E-mail: neslihanse@hotmail.com
KİŞİSEL BİLGİLER
Uyruğu
: T.C
Doğum Yeri
: Trabzon
Doğum Tarihi
: 12/08/1987
Medeni Durum
: Bekar
İŞ/KARİYER HEDEFİ
Türkiye’nin bir okulunda öğretmen olabilmek.
EĞİTİM DURUMU
1996 - 2000
: Atatürk Üniversitesi, Bilgisayar Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü
1989 - 1996
: Trabzon Lisesi
PROJE VE STAJLAR
02/2005-04/2005
MEB
Polis Amca İlköğretim Okulunda staj
10/2007-12/2007
MEB
Mehmetçik İlköğretim Okulunda staj
YABANCI DİL
İngilizce: Hiç yok denilebilecek kadar çok az. BİLGİSAYAR
Windows NT, Microsoft Ofis 98; Excel, Word, PowerPoint, Access, Internet,Macromedia programlarıİLGİ ALANLARI
Gezi, internet, müzik dinlemek
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)